İmamoğlu celse arasında ifade verdi: Savcılık bilirkişi raporunu beğenmedi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde, şartları sağlamayan bir firmaya ihale verdiği ve kamuyu 250 bin lira zarara uğrattığı iddiasıyla, 'ihaleye fesat karıştırma' suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemi ve siyasi yasak talebiyle Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davaya devam edildi. İmamoğlu ile birlikte aynı dosya kapsamında Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam da yargılanıyor.

"ARKADAŞLARIMA GÜVENİYORUM"

Cumhuriyet'in ulaştığı kaynaklara göre Ekrem İmamoğlıu'nun mahkemeye verdiği dilekçe ile 8 Ocak'ta resen duruşma açıldığı ve İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat ile birlikte mahkemeye giderek ifadesini verdiği öğrenildi.

Ara celsede ifadesini veren İmamoğlu, "Orada görev yapan arkadaşlarımın görev dönemi boyunca hassas ve titiz davranışlarının şahidiyim. Bahsi geçen olaylara hakim olmam mümkün değildir. Ancak o dönem görev yapan arkadaşlarıma güvendiğimi beyan etmek isterim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum. Herhangi bir talimatım olmamıştır. Beraatımı talep ederim" ifadelerini kullandı.

"OLMAYAN KURULDAN UYARI ALMAM MÜMKÜN DEĞİLDİR"

İfade sırasında avukat Polat, müvekkili İmamoğlu'na yöneltilen eylemin, 'Gözetim denetimi yerine getirmemesi' olduğunu hatırlatarak, İç Denetim Teftiş Kurulu tarafından herhangi bir rapor verip vermediğinin sorulmasını istedi. Bu soruyu cevaplaması istenen İmamoğlu, "Beylikdüzü Belediyemizde benim dönemimde İç Denetim Teftiş Kurulu yoktu. Dolayısyla olmayan kurumdan uyarı yazısı almam mümkün değildir. Ne öyle bir kurul var ne de öyle yazı aldım" dedi.

SAYIŞTAY RAPORU DOSYADA

Dördüncü duruşması bugün yapılan davaya Ekrem İmamoğlu ile diğer sanıklar katılmadı. Avukatlar ise mahkemede hazır bulundu. Mahkeme, Sayıştay denetçilerinden oluşan bilirkişi kurul raporunun dosyaya girdiğini belirtti. İçişleri Bakanlığı'nın vekili söz konusu raporun kendilerine tebliğ edilmediğini belirtti.

"BAKANLIĞIN SUÇ DUYURUSUNU DANIŞTAY KALDIRMIŞTIR"

Ekrem İmamoğlu'nun avulatı Kemal Polat ise beyanında, "Soruşturmadan bu yana yazılı ve sözlü beyanlarımızı tekrarla ortada bir suç yoktur. Müvekkil açısından görevi kötüye kullanma kapsamında görevinin gereğini yerine getirmediği iddiasıyla yapılan İçişleri Bakanlığının suç duyurusunu Danıştay kaldırmıştır. Danıştay'ın kaldırdığı soruşturma neticesinde yeniden yargılama yapılması mümkün değildir. Savcılık soruşturmada muhasebeciye aldırdığı bilirkişi raporunda müvekkile atfedilen eylemler görevi ihmalden ibarettir. Buna rağmen soruşturma savcısı ihaleye fesat kapsamında iddianame düzenlemiştir. Dosya kapsamında savunma ve raporlardan ihaleye fesat kapsamında sayın başkanın yargılanabilmesi mümkün değildir. Hiçbir somut bulgu da yoktur. Bugüne kadar biz başkan açısından yargılamanın devam edemeyeceği iddia ve talepte bulunmadık çünkü dava içerisinde kalarak gerçekleri dile getirmek istedik. Başkan açısından ve diğer sanıklar açısından ortada suç yoktur. Bilirkişi raporu ortaya koymuştur. Konusunda uzman sayıştay uzmanlarınca verilen raporun davaya açıklık getirdiğini düşünüyoruz. Sayın mahkemece kısa zamanda beraat karar verilmesini talep ederiz" diye konuştu.

SAVCI, BİLİRKİŞİ RAPORUNU BEĞENMEDİ

Bilirkişi raporuna dair mütalaasını açıklayan savcı, bilirkişi raporunda sözleşmenin değişmezliği ilkesinin görmezden gelindiğini, 4735 Sayılı Kanun ile ilgili hiçbir değerlendirme yapılmadan belediye ve firmayla yapılan ek sözleşmeyi hukuki göstermeye yönelik tespitlerde bulunulduğunu öne sürdü. Savcı, bilirkişi heyetinin, 'ek sözleşmenin yapılmasını hukuki bulan anlayışını' kabul etmenin mümkün olmadığını da ifade etti. 

"BİLİRKİŞİ RAPORUNA SAVCILIĞIMIZCA İŞTİRAK EDİLMEMİŞTİR"

Mütalaada, "Ekrem İmamoğlu’nun kurumun üst yöneticisi olduğundan bahisle 'sorumsuz' olduğunu öne süren bilirkişi heyeti raporuna savcılığımızca iştirak edilememiştir. Sanığın, başkanlığı döneminde iç denetim sistemini oluşturmayarak ihaleye fesat karıştırılması suçunun oluşmasına sebebiyet verdiği ve buna bağlı olarak kamunun zarara uğratıldığı savcılığımızca değerlendirilmektedir" ifadelerine yer verildi. Savcı ayrıca bilirkişi heyetini, mahkemenin yerine geçerek yargılama yaparcasına sanıklar hakkında yorum yapmakla suçlayarak, "raporun tarafsızlığından söz edilemeyeceği anlaşılmakla" ifadeleriyle rapora katılmadıklarını kaydetti.

SAVCININ İTİRAZI DAHA SONRA DEĞERLENDİRİLECEK

Ara kararını açıklayan mahkeme, bilirkişi raporunun bakanlık vekiline tebliğ edilmedine ve rapora karşı beyanda bulunmaları için süre verilmesine karar verdi. Mahkeme, savcılığın rapora karşı itirazının ise bir sonraki duruşmada, bakanlık vekilinin beyanından sonra değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı 31 Mayıs'a erteledi.